Kayıtlar

Tavşan ve Mendil Masalı

Resim
  Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan tavşan varmış. Küçük tavşan ailesi ile birlikte yaşıyormuş. Ormanda yaşayan yavru hayvanların hepsi ile arkadaşmış. Her gün dışarıda yavrularla birlikte oyunlar oynar eğlenirmiş. Günlerden bir gün anne tavşan evde temizlik yapmaya başlamış. İsterse yavru tavşanının dışarı çıkabileceğini söylemiş. Fakat tavşan dışarı çıkmak istememiş ve annesini izlemek istediğini söylemiş. Anne tavşan evinde temizliğe başlamış. Bir çok yeri sürüp, silmiş. Daha sonra yatak odasında bulunan sandığı açmış ve meraklı yavru tavşan hemen annesinin yanına gitmiş. Anne tavşan sandıkta duran eşyaları çıkarıp temizlemeye başlamış. O an da yavru tavşanın dikkatini küçük bir mendil çekmiş. Bu mendil bembeyaz ve kenarları inci boncuklarla çevriliymiş. Yavru tavşan mendile doğru eğilmiş ve sandığın içinden almış. Mendili çok beğenen yavru tavşan annesinden bu mendilin kendisinin olmasını istemiş. Annesi kaybetmemesi koşuluyla men

Fil Masalı

Resim
  Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde herkese yardım etmeyi çok seven bir fil varmış. Bu filin adı Melek miş. Melek, ablasına, abisine, annesine ve babasına sürekli yardım etmek istiyormuş. Bazen boyundan büyük işlere karışsa da elinden geldiği kadar herkese yardımcı olurmuş. Günlerden bir gün fil ailesi sabah kahvaltılarını yapmışlar ve herkes o gün yapacağı görevleri yapmak için hazırlanmaya çıkmışlar. Anne fil o gün reçel yapacakmış ve Melek annesinin yanına gidip “Anneciğim, çilekleri kesmen için sana yardım edebilir miyim?” diye sormuş. Annesi “Kızım hızlıca reçeli yapmam lazım şuan için yardıma ihtiyacım yok, teşekkür ederim” demiş Melek üzülerek annesinin yanından çıkmış ve abisinin yanına gitmiş. “Abiciğim çimleri biçerken sana yardım edebilir miyim?” diye sormuş. Abisi “Üzgünüm Melek bu sana göre bir iş değil, ayaklarına zarar gelebilir” demiş. Bunun üzerine Melek ablasının yanına gitmiş “Ablacığım evi süpürürken sana yardım edebilir miyim?” demiş. Ab

Zebra Kardeşler Masalı

Resim
  Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok iyi anlaşan iki zebra varmış. Aynı ormanda çok yakın evlerde yaşarlarmış. Birisinin adı Zero diğerinin adı ise Taso muş. Zero, Taso’ya göre daha hareketli daha dikkatsizmiş. Taso her gün arkadaşını uyarır daha dikkatli olmasını istermiş. Günlerden bir gün Taso evde çok sıkılmış ve ormanda ki şelaleye gitmek istemiş. Bunun için annesinden izin almış ve arkadaşı Zero’yu da çağırmak için evden çıkmış. Arkadaşının evine gelmiş “Zero, benimle şelaleye gelir misin? Evde çok sıkıldım, biraz oyun oynayalım” demiş. Zero da annesinden izin almış ve arkadaşı ile birlikte şelaleye gitmek için dışarı çıkmışlar. İki zebranın annesi de onlara “Dikkatli olmaları gerektiğini, şelaleye çok yaklaşmamalarını söylemiş” İki zebra da annelerine “Tamam anneciğim” demiş. Zero ve Taso kısa bir yürüyüşün sonunda şelaleye varmışlar. Suyun kenarında oyunlar oynamış, piknik yapmışlar. Zero bir süre sonra sıkılmış ve suya girmek istemiş. Tabi ki de

Çiçek Seven Geyik Masalı

Resim
 Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan bir geyik varmış. Bu geyiğin adı Emek miş. Emek ormanın yaşı büyük olan hayvanlarındanmış, herkes yaşı ve yaşadıkları gereği onu sever ve saymış. Emek de hiç bir hayvanı kırmaz herkese çok iyi davranırmış. Emek, birde çiçekleri çok severmiş. Bahçesinde rengarenk çiçekleri varmış. Her hayvan Emek’in evinin önünden geçerken gözlerini bahçeden alamıyor, hayranlıkla bakıyormuş. Emek, her sabah erken saatte kalkar çiçeklerini sever, onlarla konuşur, sularını verip otlarını temizlermiş. Bu işlemleri her gün bıkmadan yapar ve de çok mutlu olurmuş. Çiçeklerine ne kadar iyi baksana aralarından biri hiç çiçek açmazmış. Emek bu duruma çok üzülür ve ona ayrı ilgi gösterirmiş. Emek, çiçeklerinde duygularının olduğunu bilir ve ona göre davranırmış fakat buna rağmen pembe gül bir türlü çiçeğini vermezmiş. Bir sabah Emek çok geç uyanmış ve uyanır uyanmaz dışarı çıkmış o sırada çiçeklerin konuştuklarını duymuş. Pembe

Tembel Karınca Hikayesi

  Günlerden bir gün bir karınca krallığı varmış. Bu krallıkta karıncalar iş bölümleri yapmış ve çalışarak krallığı büyütmüşler. Ama bazı karıncalar varmış ve bu karıncalar herkes çalışırken tembellik yapmaya ve çalışmaktan kaçmaya başlamışlar. Bu karıncalardan biri de  Can  mış.  Can  genç bir karıncadır ve çalışmayı hiç sevmezmiş. Bir gün canan adında bir karınca bizim tembel karıncamıza ders vermek istemiş. Diğer çalışkan karıncalara da bu durumu anlatmış ve bir karara varmışlar. Can a erzak vermemeye ve diğer karıncaların işe yetişemediğini söylemenin iyi bir fikir olduğunu bulmuşlar. Günler geçmiş Can çok acıkmış ve kendisine için yemek bulmak istemiş. Yemek arama macerasına atıldığında ise diğer karıncalar çok sevinmiş ve merakla onu izlemeye gitmişler.  Macerada tembel karıncamız  Can  yemek buldukça bu işi sevmiş ve daha fazla bulmaya başlamış. Bunu gören diğer karıncalar çok mutlu olmuş ve koşup ona yardım etmeye başlamış. Bu günden sonra da tüm karıncalar ve  Can  birlikte çal